Ah gidi Feride Teyze…


Ah gidi Feride Teyze…

O zamanlar renkli televizyon neredee… Komşumuz Feride teyze, kimsenin külüne muhtaç değildi, onun renkli televizyonu vardı. Televizyondaki herkes onun eşi dostu. Ben küçüğüm. Her delikten sığıyorum o zamanları. Ki zaten Feride teyze gönlü geniş bir insandı. Kalktım Feride teyzenin evine film izlemeye gittim.

Ferideciğim, televizyona çıkan herkesi evine gelmiş sanırdı. Eğlence programlarında, kalabalığı görünce telaşlanır, “bunca insana ne ikram edeceğiz” diye sinirli sinirli söylenmeye başlardı. İbrahim Tatlıses’e aşıktı. İbo, ayağında kundurasıyla ne zaman televizyonda görünse, kısa bi süreliğine gözden kaybolur, en güzel elbisesini giymiş ve kırmızı rujunu sürmüş olarak geri dönerdi.

-Bak gördün mü çocuk, gene geldi.
-Geldi Feride Teyze.
-Yarın da gelir mi acaba? Ay temizlik de yapmak lazım. Her yer toz içinde.
-Bilmem, gelir belki.
-Sana bir şey söyledi mi? Aaa ama olmuyor böyle. Validesiyle gelsin bir dahakine. Mahalleli laf ediyor. Çekemiyorlar zaar.
-Söylerim Feride Teyze.

Gönlü de aklı da ferman dinlemiyordu. Herkes ona deli diyordu. Delirmek öyle kolay iş değilmiş, şimdi şimdi anlıyorum.



3 yorum :

  1. "Delirmek öyle kolay iş değilmiş, şimdi şimdi anlıyorum."
    Neden dokundu bu söz acaba?
    du bi şaplatıyım kendimi.

    YanıtlaSil