Kosmos, bir sorunumuz var!


O sıralar, yarı zamanlı olarak astronotluk yapıyordum. Kolay iş değil. Her gün binlerce fit yol git gel, ssk yok bir şey yok. Öğlen üç kap yemek çıkmıyorsa o iş iş değildir. Kıyafet desen kıyafet değil. Çişin gelse hayatın bitik. Hele bir de büyük abdestin geldi mi... Ama iyi kötü idare ediyordum işte. Mekiğim kız gibiydi. Bazen teybe bir Cengiz Kurtoğlu kaseti koyup galaksiler arasında slalom yapıyor, bazen de Ankaralı Namık'la neşemi buluyordum. Uzayda trafik olmaması büyük avantaj ama karanlık insanı çok efkarlandırıyor. Başını camdan uzatsan zaten anında sarhoşsun. Uzay kafası çok acayip. "Adaletin bu mu ulan dünya!" sözünü dünyaya karşı söylemişliğim var mesela. Bir gün kafam yine güzel, dedim "durdurun dünyayı binecek var" Kimse gülmedi. Kimse yok ki amına koyim kim gülecek! Zaten komik değil. Ama işte kuyruklu yıldızlardı asteroitlerdi yok efendim süpernovalardı filan derken yanıyor devreler tabi. Bana diyorlar ki işte git orda Drake denklemini çöz. Kolaysa gel sen çöz it!! Zaten uzaylıyla karşılaşacağım diye aklımın yarısı çıkmış! Neyse işte çözmedim ben tabi. Yevmiyeli iş zaten, mesaimi doldurur ekmeğime bakarım ben hacı. Gel zaman git zaman girmediğim kara delik kalmadı. Uzayın kompetanı oldum adeta.




0 yorum :